"Bir koyun sürüsü geceleyin yolunu şaşırarak komşu tarlaya girer ve ekine zarar verir. Hz. Süleyman o dönem henüz 11 yaşında bir çocuktur. Babası Hz.Davud zararı hesap ettirir ve koyun sürüsünün değerine eş bir zarar ortaya çıkar.

Bunun üzerine Hz. Davud sürüyü ekin sahibine verir, böylece zararı tanzim ettirir. Fakat küçük Süleyman bu hesabı beğenmez. Hz. Davud Süleyman ı çağırıp sorar; "Sen olsaydın başka nasıl hüküm verirdin?"

Hz. Süleyman babasına hükmün değiştirilmesi gerektiğini ve koyun sürüsünün sadece bir yıllık geçici intifa hakkının(süt, yün, o yıl doğan kuzular vb) ekin sahibine verilmesinin, koyun sahibininse eski haline gelinceye kadar tarlayı ıslah ve onarımla yükümlendirilmesinin ve sonunda tarlanın da sürünün de eski sahiplerine iade edilmesinin uygun olacağını söyler.

Bu yolla hem davalı hem davacı mağdur edilmemiş olur der.

Hz. Davud çözümü çok beğenir ve uygulatır.

Bu kıssadan çıkarılacak dersler ise şöyledir:

1. Süleyman, ben daha 11 yaşında çocuğum, boyumdan büyük işlere karışmayayım, babam hem kral hem peygamber, ondan iyi mi bileceğim demiyor.

2. Babası, 'sen de kim oluyorsun;kral ve peygamber olan benim' demiyor. Biliyor ki her bilenin üstünde daha iyi bir bilen vardır. "

ALINTI(Mustafa Özel-Yöneticilik Dersleri)