Rana Değirmenci
ranadegirmenci@hotmail.com
YÜREK-DİL ŞİİR KARDEŞLİĞİ DEDİK
17/08/2013

 

 

*Yürek-Dil-Şiir Kardeşliği Projesi / Türk Dünyası Şairler Antolojisi’nin Bursa Şairler Buluşmasındaki tanıtım konuşması-26.Mayıs. 2013

……..

 

Değerli Misafirler, Türk Dünyasının Kıymetli Şairleri

AYŞAD ‘ın ve BATTAM’ın Değerli  üyeleri,

Türk Dünyası Şairler Antolojimize katılan Yürekli Şairler,

 

 

Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz… Bursa Şairler Buluşmasını gerçekleştiren AYŞAD’a, BATTAM’a ve Değerli meslektaşım etkinlik organizasyonunu gerçekleştiren Şerife Özaydın‘a çok teşekkür ediyorum…

 

Bugün bu etkinlikte toplanan herkes, yalnızca Bursa şairlerini bir arada görmüyor; antolojimizin çıkış noktası olan “Yürek-Dil-Şiir “Kardeşliği vizyonumuzun hakikate dönüşüne şahit oluyor.

 

 

Şunu biliniz ki, BATTAM tarafından şahsıma verilen bu plaketi bir Edebiyatçı, Bir Şair, bir Proje Koordinatörü olarak değil, Türk Dünyasına, Şiirine, Edebiyatına gönül veren bir kardeşiniz olarak; antolojimize yüreği, şiiri ve dili ile katılan 335 yürekli şairin adına alıyorum.

 

Böylesi anlamlı bir plaketi almak benim için onurdur. Bana bu ödülü layık görenlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Biliyorum ki; antolojimizin çıkması bu anlamlı misyonun ilk adımıdır. Asıl bundan sonra yürekle, dille, şiirle kardeşçe, bir arada olduğumuzu attığımız her adımda göstermeliyiz.  

 

İnanın ki, “Bir Rüya Hakikate Döndü”…Ve her birimiz bu hakikati – bütün dünya önünde- bir ve beraber kalarak sonsuza dek yaşatmalıyız… Bu birliği, herkese ve her şeye rağmen, sevinçte ve tasada devam ettirmek, hepimizin boynunun borcudur… Ben, buna yürekten inanıyorum.

 

Değerli Şair Dostlarım,

 

Bahaeddin Karakoç, Sevgi Turnaları adlı kitabında yer alan “Çıkmaz” isimli şiirinin daha ilk mısralarında şöyle söylüyor:

 

“Düşle gerçek arası bir yol tutmuşum

Gönül verdiklerim benden uzak…”

 

Bu tarif aynı zamanda 335 Yürek-Dil- Şiir Kardeşliğine inanmış şairin de tarifidir… Antolojimiz düşle gerçeğin tam ortasındaki anlamlı çizgidedir. Sizlerin sayesinde çıkan bu antolojiyi, bundan sonra da yaşatmak ve antolojimize sahip çıkabilmek tüm şairlerin tek yürek olabilmesinde saklıdır… Eğer ki şair, kelimelerle düş dünyasına dalansa; şu an ve bugünden sonra tek yürek olmuş Türk Dünyası Antolojisi kelimelerin rüyasından hakikate koşan bir Yürek-Dil- Şiir bayrağıdır. Bu bayrağı her adımda beraber dalgalandıracağız.

 

Ülkelerin rüyası vardır; milletlerin rüyası vardır; insanların ve insanlığın da rüyası vardır. Bütün rüyaları hakikate çevirebilenler; düşün resmini çizebilen şair ve yazarlardır.  Türk Dünyasında kardeş olan; aynı ülkü, aynı acı, aynı mutlulukla birleşen; aynı yürek atışı ile, aynı dili konuşmakla can bulan bizler; bugün aynı rüyanın hakikati yazanlar; hakikatine  şahit olanlarız.

 

Bugün elinizde tuttuğunuz; 2 ciltlik, 1000 sayfalık Türk Dünyası Şairler Antolojisi yalnızca  böylesine anlamlı bir projenin koordinatörü olma şerefine erdiğim benim “ta altı yaşımdan beri” damarlarımda yaşattığım bir rüya değil; öğrencim olan Muhammet Cahid’in, Duayenlerimiz Bahaettin Karakoç’un ve Yavuz Bülent Bakilerin,  Hocam Ali Akbaş’ın,  Can Dostum Savaş Ünal’ın, Mircevat Ahıskalı’nın, Minara Hanımın, Fatma Yadigar’ın, Erol Güvencin ve daha nice yürekli şairin rüyasıdır. Aynı rüyayı görüyor olmamız; aynı dili konuşuyor olmamız; kuru gürültülerin hiçbirine papuç bırakmadan yolda mertçe ve kenetlenerek yol almamız, bizi yürek- dil- şiir kardeşliğinde birleştirdi. Şu an bizler taşıdığımız misyonun ve ulaştığımız vizyonun coşkusu ve heyecanını duymakla beraber; misyonumuzun ve vizyonumuzun ulaştığı büyüklüğü ve eriştiği derinliği tam olarak idrak edemiyoruz. Fakat, şunu bütün kalbimle söyleyeceğim ki; bir ve beraber olabilmiş, kardeşlik ve şairlik adına mert, samimi ve sağlam yürek taşıyabilmişlerin imzası duruyor çalışmamızda… Ve bu imza, ebediyen parlayacak… Biliyorsunuz; edebiyat eserlerinin edebiyat dünyasına damgasını vurabilmesi için vefakar ve yürekli okuyucuları tarafından yıllar içinde sağlam bir şekilde ellerinden tutulmamaları gerek…Sabırlı ve kararlı olacağız…Eserimize her daim sahip çıkacağız. 335 yürekle yekpare olmuş yüreğim, bana şunu fısıldıyor ki; biz Türk Dünyası Edebiyatında “kocaman tek yürek olarak” bir ilki, yıllardır görülen bir rüyanın hakikatini yaşıyoruz… Çalışmamızı yüreğimizin ve elimizin üstünde tutalım, Değerli Şair arkadaşlarım..

 

Özkan Hüseyin,

Şair Nizamoğlu

Yavuz Bülent Bakiler,

Ali Akbaş

Bahaeddin Karakoç,

Vural Şahin,

Şemsettin Kuzeci,

Mircevat Ahıskalı,

Minara Aliyeva

Seadet Shikiyeva,

Ekber Hoşalı,

Haneli Tolış,

Nurala Göktürk,

Mustafa Faruk İslam

Ve Fatma Yadigâr…

 

Ve şu anda isimlerini sayamayacağım yüreği pır pır eden yüzlerce şair; hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Bizlere destek veren Türk Dünyası’nın her noktasındaki yazar- şair birlikleri, hepinize tek tek teşekkür ediyorum. AYŞAD, BATTAM, Irak Türkmenler Vakfı, Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği, Dünya Söz Akademisi teşekkürler…  Sizlerin o kocaman yüreği bize bu tarihî ânı yaşatıyor.

 

İşimiz bundan sonra daha da zor, yolumuz daha da çetin… Bu bayrağı ciddiyetle taşımalıyız… Bu kardeşliği yüreğimizde büyüterek, etkinliklerimizle geliştirerek sonsuza dek yaşatmalıyız. Bu noktada Yürek-Dil-Şiir Kardeşliği projemize inanan ve ülkemizin, Türk Dünyasının her köşesinde antolojimizi tanıtabilme arzumuzda akademisyenlerden, üniversitelerden, yazar- şair-sanatçı birliklerinden, belediyelerden, sivil toplum kuruluşlarından, sosyal- kültürel faaliyetlere destek veren vakıf, dernek ve kuruluşlardan, özel sektörde sosyal sorumluluk projelerine destek veren şirketlerden, ulusal ve uluslararası boyuttaki sosyal-kültürel kurum ve kuruluşları ile finans kuruluşlarından, ulusal ve uluslararası basın ve medya kuruluşlarından, elçiliklerden, Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan ve hükümetimizden  projemize tam destek vermelerini yürekten arzuluyorum… Dua ederim ki; yalnızca gönül birliği, kardeşlik, paylaşma, yardımlaşma ve samimiyet üzerine bina edilmiş, kısa sürede bir sevgi dalgası şeklinde kenetlenmiş projemiz hak ettiği yeri bulsun; hak ettiği desteğe ve sese ulaşsın…

 

Konuşmamın sonunda, anlatmak boynumun borcu olan; unutulmayacak, unutulmaması, unutturulmaması gereken bir ân’ımı paylaşmak istiyorum:

 

Antoloji çalışmamızın daha çok başlarındaydık. Doğu Türkistanlı (Uygur Türkü olan) İstanbul’da yaşayan ve şu anda aramızda olan Nurala Göktürk Hanımefendi bir gün beni telefonla aradı. Yine Uygur Türklerinden Fatma Yadigâr Hanımın da antolojiye girmek istediğini; fakat Fatma Hanımın bir şiir kitabının henüz olmadığını söyledi. Hemen ardından da “Lütfen, Fatma Hanım, size şiirini dinletmek istiyor; dinleyin de sonra karar verin” diye ekledi. Çok utandım. Ben kimdim, ne idim ki? Bir telefon konuşması ile “bir şairin şiirine değer biçecek ve onun şiirinin antolojiye girişine karar verecektim?” Fakat karşımda, yaptığı işten en az benim kadar heyecan duyan;  yalnız benim tattığım bu ân’ın değil; katmer katmer birikmiş çileli yılların yürek gümbürtüsünü tüm bedenlerinde taşıyan iki hanım arkadaşım, kardeşim vardı. Kıramazdım. Daha doğrusu, kırmamalıydım kardeşlerimi. Çok telaşlı ve çok tedirgin, fakat bir o kadar da olgun ve çileli bir ses; sesini duyurabilecek olmanın heyecanı, diline yüreğine oturmuş Uygur Türkçesinin güzelliği ile bana “Çanakkale” isimli şiirini okuyan Fatma Hanım vardı karşımda… Şiirini pır pır atan bir çocuk yüreğinin tazeliği ile okudu bana… Ben onu dinlerken ağlıyordum… Umarım, hıçkırıklarımı duymamıştır… Dinledikçe ağladığımı duyurmamak için zor tuttum kendimi. Şiir bittiğinde “aramıza hoş geldiniz Fatma Hanım” dedim… Çanakkale’yi de seçilecek şiirler arasına aldım, gözyaşlarımı sildiğim, işte o ân . Fatma Hanımın sevincini hissetmenizi isterdim.

 

Değerli Dostlar! Fatma Hanım yıllardır şiirlerinin bir kitapta yayınlanmasını istemiş. Onun bu rüyası nihayet hakikat oldu. O, Çanakkale şiiri ile aramızda ve Yürek-Dil-Şiir kardeşliği ile ölümsüz artık…

 

Şimdi şiirini okuyacağım kardeşimin… İzninizle…

 

“Çanakkale” şiiri- Fatma Yadigâr / Doğu Türkistan… (Salonda okunmuştur/ Türk Dünyası Şairler Antolojimizde bulunmaktadır.)

 

 

Görüyorsunuz… Yalnızca yüreğinin terazisi ile bir ve beraber olmaya, tek ve gür ses olmaya koşanlar için “Yürek-Dil-Şiir” kardeşliği nelere kadir! Çanakkale’yi yazan ve yüreği ile bana okuyan kardeşim, artık aramızda değil. Fatma Yadigâr kardeşime, canıma, Allah Rahmet eylesin. Kendisi vefat etti fakat eserini biz yaşatacağız… Bize emanet tam altı tane çocuğunu biz bağrımıza basacağız. İşte, şu elimizdeki antoloji bizi iki cihanda da kardeş ediyor, dostlar… Bu elimizdeki eser, yalnızca kardeşliğin sesi!

 

Duayenlerimiz adına Hocam Bahaeddin Karakoç, genç şairlerimiz adına öğrencim Muhammed Cahit, arkadaşlarım, dostlarım adına Rahmetli Fatma Hanım kardeşim!

 

“Şiir, rüyamızın hakikate dönüşüdür.” Türk Dünyası Şairler Antolojimiz ise hakikate yürekle sarılmanın hakkını vermektir… Antolojimize hakkını veren bütün yüreklilere selam olsun…

 

Yolumuz açık olsun Türk Dünyası. Daha nice hakikate; el ele, yürek yüreğe birlikte ulaşacağız, inşallah. Rabbim “yürek-dil- şiir” kardeşliğini utandırmasın…

 

Bu sevda yüreğimizden çıkmaz Değerli Şairler…

 

Bana bu güzel günü yaşatan herkese tekrar teşekkür ediyor; saygılar sunuyorum…

 

 

Yazarın Notu:  Eylül- Ekim ayları içinde Ankara’da Türk Dünyası Şairler Antolojisi tanıtım etkinlikleri yapılacaktır. Yürek-Dil-Şiir kardeşliği projemize inananan, yüreği Türk Dünyası ile bir atan her yüreği yanımızda görmek arzusundayız.

 

Ranâ İSLÂM DEĞİRMENCİ                                

EĞİTİMCİ/ ŞAİR-YAZAR

TÜRK DÜNYASI ŞAİRLER ANTOLOJİSİ

PROJE KOORDİNATÖRÜ

 

 

 

 



2576 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Şems - 07/03/2016
Suya yazdım
Nar-ı Beyza - 12/07/2015
Deneme
GÜL=DİKEN - 08/02/2015
ŞAŞKINIM
TÜRK DÜNYASI - 02/12/2014
ULU ÇINAR
YÜREĞİMDEKİ KÖZ ''TÜRKÇE'' - 26/08/2014
RANA İSLAM
YÜREK BALÇIKLA SIVANMAZ - 10/08/2014
RANA İSLAM
MARİFETTE CEVHERSİN - 31/07/2014
RANA İSLAM
DOST BİLMESİN - 15/02/2014
RANA İSLAM
GAZEL-İ BENDE - 12/02/2014
ELİF BEZELİ KİTAP
 Devamı