26/11/2017
Gitti ve bitti
Duygusaldı insanlar.Vicdanları vardı.
Acısını bilirdi yan gecekonduda oturanın
Ya da mahalledeki yaşlı Mehmet amcanın.
Pazardan yaptığı alışverişte
Hep biraz fazla alırdı alacağını.
Bilirdi alamayan komşularını bölüşürdü.
Evine aldığı şey pahalı ise gizlice götürürdü.
Alamayanların canı çeker der saklardı.
Ceplerinde sakız,şeker olurdu hep amcaların.
Mahallenin afacanlarına vermek için.
İlkokulu bitirenler ya boya sandıklarına
Ya da Siteler in mobilya atölyelerine kavuşurlardı yazları.
Hep koşturmaca,üç beş kuruş kazanma derdi
Kışa hazırlık okul masrafını karşılama telaşı olurdu
Üç aylık yaz tatilleri.
Bayramlar ayrı bir sevinç ve heyecan yaşatırdı.
Her evin önünde araba yoktu ama
Gülveren den Dikmen e,Akdere ye,Hüseyingazi ye yolculuk
Dolmuş otobüs kuyrukları başka güzeldi.
Yağmura,kışa inat çekilen zahmetlere rağmen
Büyükler,akrabalar ve dostlar unutulmazdı.
Kanaatkardı insanlar.
Ev kirası,masraflar ödendiği sürece sıkıntı yapmazlardı.
Her bayram olmasa da üç bayramda bir alınan
Elbise veya ayakkabı mutlu ederdi bizleri.
Marka nedir bilmezdik.
Komşumuzun yada akrabamızın bizden büyük çocukları
Okullar bitirip iyi yerlere geldiğinde övünür örnek alırdık.
Haset fesat olmazdı.Kendi çocuğu gibi görürdü anne ve babalarımız.
Başkentin ortasında elektrik kesintileri olurdu hemen her gün
Mum ve gaz lambasında ders çalışılırdı.
Hafta sonları mahallede imece usulü temizlikler başlar.
Mahallenin kadınları bir araya gelir çamaşır,halı kilim yıkanırdı.
Yazdan turşular,kışlık yiyecekler kavanozlanırdı.
Mahalle bakkalımız utandırmamak için bizi
Veresiye defterini kalabalıkta yazmazdı.
Güven vardı,saygı ve sevgi vardı.
Bu gidiş 80 lerden 90 lı yıllara kadar sürüp gitti.
Babam 40 yaşındayım dediğinde bana ne kadar uzak gelmişti.
Kırklı yaşlar.
Şimdi 50 ye dayandık nasıl olduğunu anlamadan.
Önce teknoloji girdi evlerimize sonra kapıların önüne arabalar
Telefonu bakkaldan ya da komşudan ederdik.
Herkesin cebinde telefonlar.
Ve gecekondular aldı nasibini,binalara dönüştüler.
Koca mahalle bir bahçeye ve binaya sığdı.
Tüm mahalleyi tanıyan,derdi ile dertlenen
Sevinci ile mutlu olan bizler kapı komşumuzu tanıyamaz olduk.
Eş,dost,akraba koptu birbirinden.
Birbirimizi beğenmez olduk.
Bayram ve haftasonu ziyaretleri azaldı.
Sadece yeni arabasını,evini göstermek için gidilir oldu.
Evlerine kapandı 80 lerin çocuklarının çocukları.
Akşam ezanı baban gelecek haydi eve diyen
Annelerin sesleri duyulmaz oldu sokaklarda.
AVM lerle birlikte mahalle bakkalları da aldı nasibini.
Köyler boşaldı,gelenek görenek hak getire.
Bayramlar tatil fırsatına dönüştü.
Pencere önünde bekleyen anne babalar unutuldu.
Gelecek bayram garantisi varmış gibi
Planlar yapar oldu insanlar.
Gelememeyi,gelip te görememeyi hesap edemediler.
Sabah verilen selamlar,günaydınlar silindi gitti.
Yakın akraba çocukları bile birbirini tanımaz oldu.
Aynı şehirde yaşayıp ta yıllarca görüşmeyenler
Ya bir cenazede yada bir düğünde buluşur oldu.
ÖZ ELEŞTİRİ yapma zamanı diyorum kendimce
Hatayı ne zamanda ne de teknolojide arayalım.
Hata kendimizde.İstemek lazım
Zaman ayırmak lazım.
Günümüzün hastalıklarından bahanelerinden kurtulmak lazım.
Yoksa bu gidiş iyi değil.
Yarın pencere önünde bekleyenler olduğumuzda
İş işten geçmiş olacak.
Son pişmanlık fayda etmeyecek.
İBRAHİM TOPBAŞ