BAĞLARBüyükbaba torunu ile birlikte uçurtma uçuruyordu. Yaşlı adam uçurtmayı havalandırdıktan sonra ipi tutması için çocuğa verdi. Bir süre sonra çocuk şunu sordu; Bunu duyunca büyükbaba gülümsedi ve Cebinden küçük bir çakı çıkardı, ipi kesti ve birlikte uçurtmanın bir anda çok yükseldiğini gördüler. Çocuk "Ben demiştim" der gibi baktı büyükbabasına. Uçurtma yükseldi, yükseldi ama sonra da güzelce süzülmeyi bıraktı bocalamaya başladı, kendi etrafında dönmeye başladı. Sonra bir anda sanki uçmayı bırakmış bir kuş gibi hızla dönerek düştü ve ulaşamayacakları bir uzaklıkta yere çakıldı. "Oğlum, yaşamda da insanoğlu aynı böyle uçurtma gibi havalanır ve belli bir yüksekliğe ulaştığında sahip olduğu bazı şeyleri daha da yükselmek için engel olarak görür. Bakmakla yükümlü olduğu ailesi, her gün gitmek zorunda olduğu işi, içinde doğduğu yetiştiği değerler, görüştüğü arkadaşları / çevresi, yaşadığı yerler hatta ülkesi ona daha da yükselmesi için kendisini engelleyen bu ip gibi gelir. Bir kısım insan bir anda bu ipleri koparıverir ama çoğu böyle düşer. Çok fazla yoruma ihtiyaç duymayan bir öykü bu. Ben çocukluğumda ve de bilhassa olgun yaşlarımda sayısız "uçurtmayı" düşerken izledim, ipler koparıldığı zaman; servetin acı veren yük, özgürlüğün yalnızlık, makamların vicdan sızısı, hırsla elde edilen başarının sevilmeme demek olduğunu anladım. Kendi kültürünü ve kökenini küçümseyen sayısız insanın bocalamalarla dolu bir yaşamı sürdürdüğünü ve mutsuz olduğunu gördüm. Ne yazık ki değerlerini kaybeden yer ama doymaz. Kökünü engel olarak gören üzerinde durduğu toprağın üzerinden yok olur. Ruhuna yabancı diyarlarda sürgün gibi yaşar. |
1118 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |